SPOT Projects’in direktörü, border_less ve border_less ARTBOOK DAYS’in eş kurucusu, koleksiyoner ve sanatsever Melek Gençer ile sanat koleksiyonu üzerine sohbet ettik. Koleksiyon oluşturma fikrini hayatının bir parçası olarak gören Gençer ile koleksiyonerliğinin ardındaki ana motivasyon, takip ettiği platformlar, ilk günlerden bugüne değişen zevkleri ve bakış açısı, SPOT Projects ve border_less hakkında konuştuk.
Yazar: Burcu Dimili
Sanata dair hatırladığınız ilk anınız nedir? Sanatla nasıl tanıştınız?
Sanata ilgi duyan bir ailede büyüdüm, koleksiyonerlik fikri de babamın ben çok küçükken büyük bir tutkuyla takip ettiği ve topladığı antika parçalarla hayatıma girdi. Zaman içinde aile evimizdeki Osmanlı dönemine ait antika parçalara modern ve çağdaş Türk sanatından resimler eşlik etmeye başladı. Bu koleksiyonun oluşmasında C.A.M. Galeri’nin kurucuları ve aynı zamanda yakın aile dostlarımız Sevil Binat ve Nilüfer Sülüner’in payı büyük. C.A.M. Galeri’nin 1990’larda Abdi İpekçi Caddesi’ndeki mekânı sanata dair ilk anılarımın gerçekleştiği yer olabilir; neredeyse her hafta sonu annem ve babamın peşine takılır, dönemin birçok önemli sanatçısının uğrak yeri olan galeride onlar sohbet ederken sessizce oturur konuşulanları takip etmeye, gördüğüm işlere anlam vermeye çalışırdım. O zamanlar Nişantaşı’ndaki galerileri gezmek, sergileri takip etmek aile rutinimiz hâline gelmişti.
Koleksiyonerlik serüveniniz ne zaman ve nasıl başladı?
Koleksiyon oluşturma fikrini ailem bana aktardı, bunu bir serüvenden çok hayatımın gerçek bir parçası olarak görüyorum. Zaman içinde zevkimi, anlayışımı ve yolculuğumu yansıtan, bütçem dahilinde gelişen bir sanat seçkisinin sahibi oldum.
Sanatçılar: Nihal Martlı, Murat Germen, Peter Hristoff, Güneş Terkol, Elmgreen & Dragset, Pat Andrea, Sevim Sancaktar, Nancy Atakan, Huo Rf, Güçlü Öztürk, Serkan Yüksel, Nancy Atakan, Burcu Yağcıoğlu, Volkan Aslan, Nilbar Güreş
“Sanat alımı içgüdüsel bir şey”
Koleksiyonerliğinizin arkasındaki ana motivasyon nedir? Koleksiyonunuzu oluştururken ve eser alırken nelere dikkat ediyorsunuz?
Sanat alanında çalışmayı ve yaptığım işi çok seviyorum. Merak etmek ve takip etmek hem işimin hem de sanatla iç içe olan hayatımın önemli bir parçası ve motivasyonu. Sanat alımı her zaman içgüdüsel bir şey diye düşünüyorum, çekim hissettiğim, keyif aldığım işlere yöneliyorum. Yeni sanatçılarla, işlerle tanıştıkça, okuyup öğrendikçe sınırlarım genişliyor ve topladığım işler de bu yönde gelişiyor.
Ben hayatıma dahil ettiğim işleri izlemeyi, zaman içinde onlara bakarken hissettiğim duygu değişimini fark etmeyi seviyorum. Evimde yer alan işlerin büyük çoğunluğunun sanatçısını kişisel olarak tanıyorum, onlarla diyalog hâlinde olmaktan ve yaratım süreçlerinin nasıl şekillendiğini takip etmekten çok keyif alıyorum.
Koleksiyonunuzda kaç eser yer alıyor? Seçkiden birkaç ismi bizimle paylaşabilir misiniz?
Olgu Ülkenciler, Ayça Telgeren, Nihal Martlı, Huo Rf, Jennifer İpekel, Burak Şentürk, Volkan Aslan, Vahap Avşar, Güneş Terkol, Ali Cabbar, Burcu Yağcıoğlu, Sevim Sancaktar, Ali Elmacı, Murat Durusoy, Merve Denizci, Gülsün Karamustafa, Erdoğan Zümrütoğlu, Yasemin Özcan, Nilbar Güreş, Murat Germen, Peter Hristoff, Nancy Atakan, Serkan Yüksel, Güçlü Öztekin, Serra Tansel, Neslihan Başer, Elif Varol Ergen, Ece Ağırtmış, Damla Yalçın, Erkut Terliksiz.
Hebru Brantley, Elmgreen & Dragset, Pat Andrea, Maude Maris, En Iwamura, Hugo Orlandini, Schilte & Portielije.
“Zamansız olduğunu düşündüğüm işleri toplamaya çalışıyorum”
Koleksiyonunuzu özetlemeniz gerekse ne derdiniz? Topladığınız belirli bir sanat türü var mı?
Başta da söylediğim gibi alımlarımı içgüdülerim doğrultusunda yapıyorum, bu durumda belli bir türü toplamak mümkün olmuyor. Bazen ilk görüşte bir işe çekim duymasam da hakkında okuyup, sanatçısıyla tanıştıktan, işi kendisinden dinledikten sonra ilgilenebiliyorum. Bu durumu özetlemek benim için biraz zor ama kişisel bir bağ kurduğum ve bende merak uyandıran, zamansız olduğunu düşündüğüm işleri toplamaya çalışıyorum.
Koleksiyonunuzu oluştururken profesyonel destek alıyor musunuz? Ya da yakın çevrenizde görüşlerine saygı duyduğunuz, fikrini aldığınız birileri var mı?
Zaman zaman arada kaldığım oluyor, karar veremiyorsam hislerine güvendiğim arkadaşlarımdan fikir alıyorum.
Satın aldığınız sanat eserlerini nereden buluyorsunuz ve hangi eserleri alacağınıza nasıl karar veriyorsunuz?
Galerilerle ya da galeriyle çalışmayan sanatçılarla direkt iletişime geçerek alım yapıyorum. Hem işim hem de hayat zevkim, keyfim, hobim (ne dersek diyelim) gereği güncel sergileri ve sanat etkinliklerini yakından takip ediyorum. Aldığım işler bazen uzun zamandır takip ettiğim bir sanatçının ya da ilk görüşte görüp üretimine hayran olduğum bir sanatçının olabiliyor.
Benim için evimde işleri yer alan sanatçıları takip etmek, üretimlerindeki gelişimi gözlemleyebilmek ve mümkünse her döneminden bir işe sahip olabilmek çok önemli. Bu hem işlerle aramda daha güçlü bir bağ oluşmasına neden oluyor hem de çok önem verdiğim sanat ortamı ve gelişimi konusunda beni az da olsa tatmin ediyor. Keyifle topladığım ve beraber yaşadığım bu işlere ve sanata olan bağlılığımı gelip geçici bir şey olarak görmüyorum. Sanat ortamının benim üzerimdeki katkısı çok değerli, gelişmesine az da olsa bir katkım olabiliyorsa bu beni çok mutlu hissettiriyor.
Hangi galerileri, fuarları ya da platformları takip ediyorsunuz?
Yurt dışındaki fuarları ve bienalleri olabildiğince takip ediyorum, Frieze, Art Basel, Venedik Bienali; son yıllarda border_less sayesinde sanatçı kitaplarının yer aldığı etkinlikleri de takip etmeye başladım. 2019 sonbaharında border_less olarak katıldığımız FLAT Art Book Fair ve önümüzdeki yıllarda katılmayı düşündüğümüz Miss Read Art Book Fair ve ilgiyle takip ettiğim NY Art Book Fair bunlardan birkaçı.
Pandemi sürecinde tüm sanat etkinliklerinin dijital platforma taşınması her şeyi görsel olarak ulaşılır hâle getirdi. İşleri bir ekrandan görmek hangimizi ne kadar tatmin ediyor tartışılır ama dünyadaki sanat etkinliklerini yakından takip etme imkânı sağladığı kuşkusuz.
Ayrıca dünya sanat haberlerini, sanatçıları ve yazarları Artnet, Hyperallergic, The Art Newspaper gibi online platformlardan düzenli olarak takip ediyorum.
Dijitalleşme koleksiyonerlik anlayışınızı değiştirdi mi?
Başta da söylediğim gibi sanat yaşamımın bir parçası. Her gün değişen bir dünyaya uyanıyoruz. Sanat eserlerini insanlara online olarak ulaştırmak üzere değişen sistem, onunla kurduğum bağ üzerinde bir etki sahibi olamaz. Sanat eserleriyle fiziki olarak bir araya gelmek, onlarla yaşamak gerektiğine inanıyorum, şu an için dijital iletişim mecburi hâle geldi. Herkesin olabildiğince hızlı adapte olduğunu izliyorum ve ben de bir ucundan yakalamaya çalışıyorum. Uzun lafın kısası bugün veya gelecekte dijitalleşmenin sanatla kurduğum bağı değiştireceğini sanmıyorum.
“Global kültür-sanat ortamının yeniden inşasının zorunlu olduğu bir dönemdeyiz”
Koleksiyonerliğe başladığınızdan beri zevkleriniz nasıl değişti? Sanat bilginiz nasıl gelişti ve güçlendi? Ayrıca o dönemden şimdiye sanat dünyasında nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?
Çok kapsamlı ve tüm röportajın seyrini değiştirecek bir soru. 🙂 Bir sabah uyandığımızda yıllardır mücadelesi verilen Hasankeyf sular altındaydı, başka bir sabah Kariye Müzesi’nin cami olması konuşuluyordu… Kapısında kuyruklar olan birçok sanat kurumu pandemi döneminde kendi emekçilerinin anlaşmalarını feshetti. Global kültür-sanat ortamının yeniden inşasının zorunlu olduğu bir dönemdeyiz. Her şeyin değiştiği dönemlerde bizler de değişiyoruz ister istemez.
Kimsenin zevki ve keyfi sabit kalmıyor, her zaman bir dönüşüm içindeyiz. Ben de kendimi ve bu alanı tanımaya devam ettiğim sürece, beni içgüdüsel olarak çeken işleri bütçem dahilinde hayatıma katmaya çalışıyorum. Bir işi alırken hissettiğim duygular ve bildiğim şeyler de zaman içinde değişiyor, iş toplamayı hayat boyu süren bir yolculuk yapan da bu değişim ve her daim devam eden kendini tanıma hâli diye düşünüyorum.
Koleksiyonunuzu sergilediğiniz zamanlar oluyor mu, bu konuda görüşleriniz neler?
Henüz koleksiyonumu sergilemek için bir sebebim olmadı. Doğru mekân, doğru zaman, samimi bir sebep olursa sergilemeyi memnuniyetle düşünebilirim. Ayrıca koleksiyonumda işi olan bir sanatçı da dilediği zaman eserini sergilemek için ödünç alabilir.
Okuyuculara Kolekta üzerinden yakın takibe alınacak 10 sanatçı önermenizi istesek hangi isimleri söylersiniz?
Benim de işlerini yakından takip ettiğim birçok sanatçıya yer veriyorsunuz fakat spesifik bir liste çıkarmak istemem.
Henüz hiç eser almamış birine ya da genç koleksiyonerlere tavsiyeleriniz ne olurdu?
Sanatla teması olan ve bundan keyif alan her izleyici kendi yolunu zamanla bulacaktır diye düşünüyorum. Fazla klişe olmayacaksa hislerini dinleyip, yatırım kaygısı taşımadan alım yapmalarını tavsiye ederim. 🙂 Soru sormaktan korkmadan, sanat emekçileri ve sanatçılarla iletişim hâlinde olarak, öğrenerek sanatı hayatlarının önemli bir parçası hâline getirmelerini dilerim.
Türkiye’de sanatı destekleyen başlıca kurumlardan biri olan SPOT Projects’in direktörüsünüz. Sanatçılara üretim/eğitim imkânı ve sanat etkinliklerine kaynak sağlayan SPOT Destek Fonu oldukça kıymetli bir oluşum. Bilmeyenler için SPOT Destek Fonu’ndan ve bu destek zincirinde konumlanan koleksiyoner ile sanatçı ilişkisinden bahsedebilir misiniz?
2017 yılından beri SPOT Projects’in direktörlüğünü yapıyorum. 2011 yılında kurulan bu üyelik platformunda üyelerimiz için ayrıcalıklı ve güncel bir sanat takvimi oluşturup sergi turları, sanat konuşmaları, sanatçı atölye ziyaretleri, koleksiyoner mekânlarına geziler organize ediyoruz. İşin hem eğitim kısmı var hem de sağladığımız gelirle oluşturduğumuz bir SPOT Destek Fonu var; bu fon sayesinde yıl içerisinde çeşitli sanat projelerini ve sanatçı üretimlerini destekliyoruz. Her üyemiz bir sanat hamisi, bu fikri tanıtmaya ve yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Sanat hamisi olma fikri ülkemizdeki sanat ortamının gelişimi ve devamlılığı için elzem, bu sebeple SPOT Projects olarak üyelerimize bu fikri benimsetip hem SPOT.TER olarak hem de bireysel olarak sanatı ve sanatçıyı destekleme fikrinin önünü açmaya çalışıyoruz. Yıl içinde sanatçılardan aldığımız SPOT Destek Fonu başvurularını ekip olarak değerlendirip bütçemiz dahilinde sanat üretimlerine destek olmaya çalışıyoruz; desteklediğimiz projeyi üyelerimizle birlikte görmek ve sanatçısıyla bir araya gelmek üzere organize oluyoruz. Üyelerimizin tanıştıkları sanatçılarla ve eserleriyle daha sağlam bağlar kurduğunu gözlemliyoruz, zaman içinde gelişen diyaloglar ve eserler üzerine yapılan sohbetler bunu bize net bir şekilde gösteriyor.
Aynı zamanda border_less’in kurucularından birisiniz. border_less platformunu sizden dinleyebilir miyiz?
2018’de ortağım ve yakın arkadaşım sanatçı Huo Rf ile sanat yazıları yayımlamak amacıyla kurduğumuz border_less isminde bir websitemiz var. Bu sitede farklı yazar, sanatçı ve sanat profesyoneline istediği konuda yazması, farklı isimlerle röportaj yapması için bir alan sağlıyoruz. Hem Türkiye’den hem de dünyanın farklı ülkelerinden diyalogda olduğumuz isimler, border_less üzerinden paylaşımda bulunuyorlar. Dileyen okuyucular https://www.border-l-e-s-s.com/ adresinden ve Instagram hesaplarımızdan takip edebilir.
İkimizin de çok önem verdiği sanat yayıncılığını desteklemek fikriyle yola çıktığımız border_less, Nisan 2019’da border_less ARTBOOK DAYS ismiyle gerçekleştirdiğimiz, yayını olan, metin üzerine çalışan sanatçı ve inisiyatifleri; müze, galeri, kurum ve enstitüleri bir araya getiren bir etkinliğe yön verdi. Bu etkinlikte amacımız sanatçıların ürettiği kitap ve yayınlara özel bir platform sunmak, bu alandaki üretimleri izleyiciyle buluşturmaktı; bunu yaparken belli sanat kurumlarının, derneklerin ve matbaaların yayın ve kitaplarını da davet ettik. border_less olarak üretimine destek verdiğimiz ve iş birliği içinde olduğumuz sanatçıların kitaplarını 2019 sonbaharında katıldığımız FLAT Art Book Fair, Torino’da gösterdik. border_less olarak her sene ARTBOOK DAYS etkinliğiyle eş zamanlı olarak üretim aşamasında olan sanatçı kitaplarına bir açık çağrı yaparak, jürinin seçtiği adaya kitap fonu sağlıyoruz. border_less Kitap Fonu’nu her sene değişen jüri adayları arasında olan bireysel destekçilerden ya da kurumlardan sağlıyoruz. Bu fon sayesinde amacımız sanatçı kitaplarının üretimlerini teşvik etmek ve yaygınlaşmasına destek olmak.
Maalesef geçtiğimiz Nisan ayı için planladığımız etkinliği malum sebeplerden dolayı gerçekleştiremedik ancak önümüzdeki aylarda daha küçük ve pop-up bir etkinlik planlıyoruz. border_less Kitap Fonu için açık çağrıyı gerçekleştirdik ve 2020 jürisinin değerlendirmesinden sonra Esra Oskay’ın “Ayvazovski ve Diğerleri : Resmi Makam Odalarının Resimli Bir İncelemesi” isimli kitap projesi fonu alan proje oldu.
Huo Rf ve ben, border_less platformunu kurduğumuz ilk günden beri sanat ortamındaki bir boşluğu doldurmak için inanarak ve yeni fikirler üreterek çalışıyoruz. Çok kısıtlı bir bütçemiz ve önümüze sürekli engeller çıkaran ülke ve dünya gündemimiz var ancak biz bu platformun geleceğine ve çok yönlülüğüne inanıyoruz. Geçtiğimiz Nisan ayında fiziksel olarak buluşup bir etkinlik gerçekleştirememiş olsak da Instagram hesaplarımız üzerinden aktif olarak paylaşımlar yapıp, sanatçı üretimi kitap ve yayınları yaygınlaştırıcı, üretimi teşvik edici çalışmalar içerisindeyiz.