Rezzan Benardete: “Ruhuma hitap ettiğini düşündüğüm sanatçı ve eserleri kendi dünyama dahil ederek bugünkü noktaya geldim”  

Rezzan Benardete Interiors olarak mekân tasarımcısı, TREZZ mobilya ve In The Mood For Love kurucu ortağı Rezzan Benardete, sanatla iç içe bir ailede büyüdüğünü söylüyor. En büyük motivasyonunun eserlerin ve sanatçıların kendisinde yarattığı değişik duygular bütünü olduğunu belirten Benardete ile koleksiyonunun dinamikleri üzerine sohbet ettik.

Yazar: Burcu Dimili 

Arkadaki fotoğraflar: Terry O’Neill

Sanata dair hatırladığınız ilk anınız nedir? Sanatla nasıl tanıştınız?

Sanatla çok içe içe olan ve sanata saygı duyan, sanatsever bir aile içine doğdum. Bu sebeple doğduğum günden beri yaşadığım, tanıdığım ve gördüğüm eserler sayesinde doğal bir tanışma oldu diyebilirim.

Koleksiyonerlik serüveniniz ne zaman ve nasıl başladı?

 “Koleksiyonerlik” kelimesi çok geniş bir dünyayı kapsıyor. Kendimi koleksiyoner olarak adlandırabilir miyim tam bilemiyorum ama 2004 senesinde Türkiye’ye dönüp, kendi yaşam alanımı oluşturmaya başladığım süreçte gözüme hitap eden, sevdiğim ve hâlihazırda takip ettiğim sanatçılarla iletişime geçerek eserlerini toplamaya başladım. O günden beri ruhuma hitap ettiğini düşündüğüm sanatçı ve eserleri de kendi dünyama dahil ederek bugünkü noktaya geldim.

Pembe eser: Ayse Wilson; Büfenin solundaki: Ahmet Doğu İpek;. Sol en üst: İnci Furni; Ortadaki siyah kaset: İnci Furni; Büfenin sağındaki: Nermin Er

İlk aldığınız eser hangisiydi? Eserde sizi yakalayan şey neydi?

İlk aldığım eser Tayfun Erdoğmuş.

Tayfun Erdoğmuş

“Bir esere baktığımda onunla kurduğum bağ gibi sanatçısıyla da bir bağ kurmaya çalışıyorum”

Koleksiyonerliğinizin arkasındaki ana motivasyon nedir? Koleksiyonunuzu oluştururken ve eser alırken nelere dikkat ediyorsunuz?

Bir esere baktığımda onunla kurduğum bağ gibi sanatçısıyla da bir bağ kurmaya çalışıyorum. Eserin verdiği duygu ve mesaj kadar sanatçının düşünceleri ve yarattığı dünya da benim için önemli bir rol oynuyor. Sanatçının aktarmak istediği mesaj, bunu aktarım yolu ve bu eserin bende uyandırdığı duygular en büyük motivasyonum diyebilirim.

Ortadaki büyük eser: Ayça Telgeren

Koleksiyonunuzda kaç eser yer alıyor? Seçkinizde hangi isimler var? Eserlerin dağılımı evin bölümlerine göre nasıl konumlanıyor? Örneğin salonunuzda, çalışma odanızda, yatak odanızda ya da çocuk odalarınızda hangi eserler yer alıyor?

Sinan Logie, Seza Paker, Ayça Telgeren, Terry O’Neill, İnci Furni, Seçkin Pirim ve Selma Gürbüz, Nil Yalter, Ebru Döşekçi, Ayşe Bezenmiş, Ayşe Wilson, Yusuf Sevinçli, Gökçen Cabadan, Ayça Telgeren, Arslan Sükan, İnci Eviner ve Canan Tolon, Canan Ustaoğlu Savaş, Renée Levi, Koray Ariş, Tayfun Erdoğmuş ve Nermin Er, Bora Başkan, Alev Ebulziya seçkimde ağırlıklı olan sanatçılar.

Eserlerin dağılımını daha çok yaşam alanları ve bu alanların kullanım amaçlarına göre planlıyorum, bu konuda sanatçı bazlı bir ayrım yapmıyorum. Yatak odasında güne başladığım noktada bana huzur verecek daha naif ve duygusal eserleri tercih ederken, salonumda gün sonunda bakmaktan mutluluk duyacağım eğlenceli eserler, yemek bölümünde ise mimari yönü ve duygusu baskın olan eserleri kullanmayı tercih ediyorum.

Karşı duvar ortadaki eser: Seçkin Pirim; Solundaki: Selma Gürbüz

“Bir eseri satın alırken en büyük motivasyonum eserlerin ve sanatçılarının bende yarattığı değişik duygular bütünü oluyor”

Bu eserlerden sizin için özel bir hikâyesi olan varsa anlatabilir misiniz?

Tüm eserlerimin benim için ayrı ve hepsinin kendine özel bir hikâyesi var. Yukarıda da belirttiğim gibi bir eseri satın alırken en büyük motivasyonum eserlerin ve sanatçılarının bende yarattığı değişik duygular bütünü oluyor. Bu sebeple hiçbirini birbirinden ayıramıyor, hepsine farklı bir tutkuyla ve heyecanla bakıyorum.

Koleksiyonunuzu özetlemeniz gerekse nasıl anlatırdınız? Topladığınız belirli bir sanat türü var mı?

Ağırlıklı olarak geçmişinde mimariyle bağı olan sanatçıların, mimari çizgilere sahip ve somut tarzda eserleri yer alıyor.

Siyah beyaz fotoğraf: Terry O’Neill; Yerde duran beyaz heykel: Ayla Turan; Kiriş üzeri seri: İnci Furni

Evinizde sergilediğiniz eserlerin yerini sık sık değiştiriyor musunuz? Aldığınız eserlerle ne kadar süre birlikte yaşıyorsunuz ve ne sıklıkla ev-depo ya da odalar arası yerini değiştiriyorsunuz?

Şu kadar zamanda bir değiştiriyorum diyebileceğim bir zaman aralığı söyleyemem ama sıklıkla değiştirerek, kendi dünyamda farklı duygular oluşturabilecek, o an ki ruh hâlim ve bakış açıma göre kompozisyonlar oluşturmayı çok seviyorum.

“Sanat konusunda görüş alışverişi yapmayı çok seviyorum, zevkine ve gözüne güvendiğim kişilerin fikirleri zaman zaman kendi dünyamda farklı kapılar aralamama yol açabiliyor”

Koleksiyonunuzu oluştururken profesyonel destek alıyor musunuz? Ya da yakın çevrenizde görüşlerine saygı duyduğunuz, fikrini aldığınız birileri var mı?

En çok fikir aldığım kişiler genelde sanatçıların kendileri oluyor. Sanat konusunda görüş alışverişi yapmayı çok seviyorum, zevkine ve gözüne güvendiğim kişilerin fikirleri zaman zaman kendi dünyamda farklı kapılar aralamama yol açabiliyor.

Solda; Ahmet Doğu İpek; Kiriş üzeri seri: Tayfun Erdoğmuş; Sağ ve sol duvar hoparlör üstü: Nil Yalter

Satın aldığınız sanat eserlerini nereden buluyorsunuz ve hangi eserleri alacağınıza nasıl karar veriyorsunuz?

Galerilerden sergi öncesinde paylaşılan dosyalar ilk inceleme noktam oluyor. Sonraki süreçte, bu dosyalardan beni heyecanlandıran eserlere yakından bakmaya gidiyor ve bir bağ kurabiliyorsam eseri kendi seçki dünyama dahil ediyorum.

Hangi galerileri, fuarları ya da platformları takip ediyorsunuz?

Tüm galerileri ve takip edebildiğim kadar fuarları takip ediyorum. Her bir tarz, her bir eser kişi için farklı bir ilham noktası olabiliyor.

Büfe üstü: Sinan Logie

“Sanatın ulaşılabilirliği anlamında, sanat ve sanatçıyı keşfetmek için galerilerin gerçekleştirdiği sanal turların büyük bir önem taşıdığını düşünüyorum

Dijitalleşme koleksiyonerlik anlayışınızı değiştirdi mi? Bir eseri online mecrada görüp alım yapıyor musunuz?

Açıkçası hiçbir değişiklik olmadı. Online olarak hiç eser satın almadım ama sanatın ulaşılabilirliği anlamında, sanat ve sanatçıyı keşfetmek için galerilerin gerçekleştirdiği sanal turların büyük bir önem taşıdığını düşünüyorum.

Ekranda: Refik Anadol; Sandalye üzerinde duran eser: Rene Levi

Eserin ardındaki sanatçıyla tanışmak sizin için ne kadar önemli?

Benim için sanatçı ve eseri tamamen eşit önem taşıyor diyebilirim. Eserin verdiği mesaj, uyandırdığı his kadar sanatçının yarattığı dünya ve bu mesajları aktarım yolu da vurucu bir etki bırakabiliyor. 

Koleksiyonerliğe başladığınızdan beri zevkleriniz nasıl değişti? Sanat bilginiz nasıl gelişti ve güçlendi? Ayrıca o dönemden şimdiye sanat dünyasında nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?

İnsanın devamlı gelişen, büyüyen ve değişen bir canlı olduğunu düşünüyorum.

Kişinin kendi hayatında yaşadıkları, dönemsel şartları bir anda siyahtan beyaza dönmek gibi bir değişim olmasa da zevk ve bakış açılarını değiştirebiliyor. Benim de sanat konusundaki zevklerim aynı kendi karakter ve kişiliğim gibi belli değerler çerçevesinde değişiyor, evriliyor ve büyüyor.

Son aldığınız eser bilgisini bizimle paylaşabilir misiniz? Bu eserde sizi yakalayan şey neydi?

Son aldığım eser Gözde İlkin’e ait bir eser. Beni yakalayan şey ise Gözde’nin işlerindeki naiflik ve verdiği mesaj oldu.

Büfe üstü eserler: Nil Yalter

Koleksiyonunuzu sergilediğiniz zamanlar oluyor mu, bu konuda görüşleriniz neler?

Özel platform ve sanat kurumlarının istekleri üzerine birkaç defa eserlerimi sergilediğim oldu ama bunlar dışında bireysel olarak herhangi bir organizasyon düzenlemiyorum.

Okuyuculara Kolekta üzerinden yakın takibe alınacak sanatçılar önermenizi istesek hangi isimleri söylersiniz?

Sanat çok kişisel ve objektif bir konu. Bu sebeple tavsiyem ancak ticari seçimler üzerinden değil gözünüze ve gönlünüze hitap eden seçimler üzerinden gitmeniz olacaktır.

Son dönemde takip ettiğiniz sanatçılar kimler?

Her daim yeni sanatçılar keşfetmeye açığım, hiçbir sanatçıyı başka birinin önüne alabilecek bir tercihte bulunamıyorum.

Canan Tolon

“Her gün görmekten mutluluk duyacağınız, bir bağ kurabildiğiniz ve size vermek istediği mesajı baktığınız zaman içinizde hissettiren eserleri tercih etmenizi tavsiye ederim”

Henüz hiç eser almamış birine ya da genç koleksiyonerlere tavsiyeleriniz ne olurdu?

Her gün görmekten mutluluk duyacağınız, bir bağ kurabildiğiniz ve size vermek istediği mesajı baktığınız zaman içinizde hissettiren eserleri tercih etmenizi tavsiye ederim.

Sol duvar eser: Gökçen Cabadan; Heykel: Arik Levy

“Elimden geldiği kadar genç sanatçıları keşfedip, onların dünyalarıyla tanışmak ve içine girmek en büyük hedefim”

Ayrıca yakın zamanlı başka projeleriniz varsa sizden dinlemek isteriz.

Görsel dünya benim için her zaman çok önemli oldu, bu yüzden içinde bulunduğum tüm işlerim bu dünyanın birer parçası.

Devam etmekte olan projelerimden bahsedecek olursak; ortağı olduğum tasarım mobilya markası TREZZ’in aksesuar kolunu bu sene hayata geçirdiğimizi söyleyebilirim.

Müşterilerimizden aldığımız olumlu geri dönüşler bizi çok mutlu etti ve hedefimiz yeni modeller ile bu kolu geliştirmeye devam etmek.

Rezzan Benardete Interiors olarak çeşitli ev ve iş yeri projelerim de devam ediyor.

Özellikle interior alanında çalışırken ev sahibinin sanat eserlerini, evin içinde en doğru yerde ve şekilde konumlamak yapmayı en sevdiğim işlerden biri. Bu konuda da kendimi geliştirmeye devam ediyorum.

Ayrıca elimden geldiği kadar genç sanatçıları keşfedip, onların dünyalarıyla tanışmak ve içine girmek en büyük hedefim.

Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.