Onur Gülfidan Sadece Gülümseten Anılar

Onur Gülfidan, incelikle derlediği kompozisyonlarında insan doğasını, zamanın sosyal ve politik koşullarını ve popüler kültür ile kurduğumuz bağı ironik bir dille ele alır. 80’lerden bu yana görsel algısını şekillendiren sinema, çizgi roman, animasyon ve dijital oyunların etkilerini, almış olduğu klasik sanat eğitimiyle birleştirir. Yapıtlarında günlük yaşamın göz önündeki anlarını değil, karakterlerin ve zamanın labirentleri keşfedilir. İlk bakışta masum ve çocuksu görünen anlar, derinlemesine incelendiğinde, ahlaki ve kültürel olarak zayıflamış bir toplumsal yapıya eleştirel bir bakış sunar.

Sadece Gülümseten Anılar’da sanatçının pratiği, belleğin derinliklerinden ansızın yüzeye çıkan karakterlerle, zamansal-mekânsal girift ilişkilerin meydana getirdiği bir evrende kendisini gösterir. Bu evren, zamanın rutin akışı içindeki anların gücünü ve anıların kırılganlığını gösterirken insan zihninin dolambaçlı kapılarını aralar. Yapıtlar, tüm bu zamansız yayılımdaki atmosfer içinde izleyicileri hem geçmişin nostaljisine hem de geleceğe dair eleştirel bir bakış açısına davet eder.

Serginin merkezinde, insan belleğinde bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yer edinmiş anıların sahip olduğu gücün altını çizen bir keşif yer alır. Bu keşif yalnızca zamanda bir yolculuğun yansımasını değil, yaşamın içindeki değerli anları da gün yüzüne çıkarır. Gülfidan, izleyicilere kendi yaşamlarının kırılma anlarını hatırlatmada yardımcı olurken, aynı zamanda geçmiş anıların şimdiki zamanla nasıl kucaklaşabileceğini de gösterir.

“Geçmişte bıraktığımız bazı anlar, anılar, bir süreliğine aklımızın zamanda yolculuk etmesi değil midir? Nerede veya hangi durumda olursak olalım, birdenbire bir süreliğine, zamanda açılan o pencerenin önünde durup geçmiş hayatımıza bir bakış atarız. Belki de ihtiyacımız varsa geçmişte kalmış bu özel anlarda o zamana acı bir gülümseme ya da mutlu bir kucaklama hissiyle bağlanırız. Bu sergideki işlerim, işte tam bu anlara bir bakış, hayatın içindeki savrulmamızı bir süre olsun durdurarak, o anlara yaptığımız kısa yolculukların resimleridir.” Sadece Gülümseten Anılar, Gülfidan’ın tercümesiyle bu cümlelerde karşılık bulurken, anıların insan zihnindeki izlerini ve etkilerini irdelemekte, izleyicilere bu etkilerin gücünü özgün bir şekilde deneyimleme fırsatı sunmaya davet etmektedir.