Osman Dinç

Osman Dinç

Hakkında

(d. 1948, Türkiye), Paris’te yaşıyor ve çalışıyor.

Seçili sergileri arasında; Gözlekesi (grup), Fikret Otyam Sanat Merkezi, Ankara, Türkiye (2023); Ankara-Istanbul, Gözlemevi, Baksi Müzesi, Bayburt, Türkiye (2022); Tophane-i Amire (solo), İstanbul, Türkiye (2019); Dessiner l'horizon (solo), Galerie Municipale Julio Gonzalez, Arcueil, Fransa (2018); Balmumu Arıların Alın Teridir (solo), Pi Artworks İstanbul, Türkiye (2018); What's The Riddle, Pi Artworks Londra, İngiltere(2016); Bir Dünya Hikayesi (solo), CerModern, Ankara, Türkiye (2014); Les Jeux de l'Eau et du Miel (duo), Andre Guenoun ile, Sylvie Turpin küratörlüğünde, L'Agart, Amilly, Fransa (2014); Teorem (solo), Pi Artworks İstanbul, Türkiye (2014); Cosmic Touch, Espace Art Roche, Paris, Fransa (2013); Logique de la Mappemonde (solo), Ecole Nationale Superieure d'Art de Bourges, Fransa (2013) ve In and Out of Istanbul, Slought Foundation, Philadelphia, ABD (2008) yer almaktadır.

Dinç, aralarında Yılın Heykel Sanatçısı Ödülü, Ankara Sanat Vakfı (2002), UNESCO Yılın Heykel
Sanatçısı Başarı Ödülü, Paris (1993) ve üç kez Devlet Resim Heykel Yarışması Ödülü’nün de bulunduğu birçok ödüle sahiptir.

Eserlerinin yer aldığı seçili koleksiyonlar arasında; Cirva Marseille, Marsilya, Fransa; The Art Collection of the Municipality of Paris, Paris, Fransa; İstanbul Modern, İstanbul, Türkiye; Merkez Bankası Koleksiyonu, Türkiye; The Annecy Museum Collection, Fransa ve Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Ankara, Türkiye bulunmaktadır.

Osman Dinç, minimalizm ve Arte Povera kesişiminde konumlanan çelik ve cam heykeller yaratmaktadır. Varış noktaları kamusal alanda bağımsız ve dikkat çekici heykellerden duvarları zarif bir biçimde canlandıran küçük heykeller arasında değişmektedir. Dinç ağırlıklı olarak çelik ile çalışır, ana maddenin sert yapraklarını cilalı ve sıklıkla oyuncu, dalgalı, yumuşak kıvrımlı ritmik formlara dönüştürür. Bu tercihi öncelikle hammaddeye mümkün en az müdahaleyle eser yaratmaya yönelik temel ilgisinden kaynaklanır.

Dinç malzeme kaybını en aza indirir ve hammaddenin doğal ağırlık ve yoğunluk hissine gölge düşürmekten kaçınır. Eser tamamlandığında, genellikle koruyucu olarak epoksi reçine katmanlarından başka hiçbir şeyle muamele edilmez, böylece doğal toprak renkleri korunur. Dinç, materyalleri canlandırarak onları heykellere dönüştürür ve izleyiciyi kendi öyküleriyle diyaloğa davet eder. Heykelleri kendi öz materyallerini korurken, aynı zamanda doğa, kültür ve tekniği bir araya getirirler. Dinç’in eserleri duygu ve düşüncelerimizi yansıtırken, yeni bir bağlantının ortaya çıkmasını mümkün kılar.

 

Çok yakında...
Sitemize giriş yaparak kişisel verileriniz, site kullanımınızı analiz etmek, sosyal medya özellikleri ve reklamları kişiselleştirmek amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Detaylı bilgi için Çerez Politikası Metni’ni okuyabilirsiniz. Anladım butonuna tıklayarak açık rıza beyanında bulunmuş olursunuz.